Bir metin üzerinde isim tamlamalarını ve çeşitlerini gösterme
Metnimiz aşağıdaki şiir olsun...
Biz dalgalar, fırtınalar kahramanı yiğitleriz.
Ufuklardan ufuklara haber sorar, gezeriz.
Güneşlerde uyuklayan yamaçları,
Kalbi durgun tarlaları bıraktık.
Gölge veren ağaçları
Sevmiyoruz biz artık.
Sevgilimiz,
Ey deniz!
İşte biz;
Nihayetsiz
Mavilikler yolcusu!
Ruhumuzun kardeşidir
Güneşlerde parlayan bu yeşil su.
Bayrağımız yeşil sular ateşidir.
Biz bayrağın fedaisi sayısız Türk genciyiz.
Biz hilale şan arayan korku bilmez gemiciyiz.
Ey vatandan müjdelerle bize kadar gelen rüzgâr!
O sarışın sahillerde kara gözlü genç kızlar,
Yaz gecesi mehtap ile konuşurken,
Doğru söyle, sordular mı bizleri?..
Nasıl cevap verdiği gökten
Gemimizin rehberi,
O vefakâr
Yıldızlar?..
Poyraz var;
Yelken dolar.
Gemi sanki kanatlı!
Enginlerde pembe güneş
Gülümserken bu yolculuk ne tatlı!
Çal sazını kalenderce yiğit kardeş!
Nağmelerin yorulmayan dalgalardan bahtiyar.
Gönderelim bu ahengi o sevgili yurda kadar...
Enis Behiç Koryürek
ŞİİRDEKİ TÜM İSİM TAMLAMALARI
- tüm inceleme : edebiyatfatihi.net
- dalgalar, fırtınalar kahramanı : belirtisiz ad tamlaması
- Mavilikler yolcusu : belirtisiz ad tamlaması
- Ruhumuzun kardeşidir : belirtili ad tamlaması
- yeşil sular ateşi : belirtisiz ad tamlaması
- bayrağın fedaisi : belirtili isim tamlaması
- Türk genci : belirtisiz ad tamlaması
- Yaz gecesi :belirtisiz ad tamlaması
- Gemimizin rehberi :belirtili isim tamlaması
ŞİİRDEKİ TÜM SIFAT TAMLAMALARI
Sıfat tamlamaları sıfat +isimden oluşur .Sıfat tamlamalarının sıfatları mavi renkle gösterilmiştir.
- dalgalar, fırtınalar kahramanı yiğitler :
- Güneşlerde uyuklayan yamaçlar :
- Kalbi durgun tarlalar
- Gölge veren ağaçlar
- Nihayetsiz mavilikler
- Güneşlerde parlayan bu yeşil su
- yeşil sular
- bayrağın fedaisi sayısız Türk genci
- hilale şan arayan korku bilmez gemici
- vatandan müjdelerle bize kadar gelen rüzgar
- O sarışın sahillerde
- kara gözlü genç kızlar
- O vefakâr Yıldızlar
- pembe güneş
- bu yolculuk
- yiğit kardeş
- yorulmayan dalgalardan
- bu ahengi
- o sevgili yurda

Hekimhan
YanıtlaSilKöprülü Mehmet Paşa, sefere çıkıp da Hekimhan’a gelince, yemyeşil ormanı, şırıl şırıl akan suları görünce, ordusunu burada dinlendirmeye karar verir. Ağaçların arasına çadır kurup dinlenmeye koyulurlar. Bazı askerler de etrafı görmek için gezintiye çıkarlar. Şimdiki Hasan Ağa Çeşmesi’nin bulunduğu yere geldiklerinde, küçük derenin suyunun içinde kırmızı bir şey aktığını fark ederler.
Askerler suyu takip ederek yukarıya çıkarlar ve yaralı bir adamın kanının akarak suya karıştığını görürler. Bunun üzerine hemen Köprülü’ye haber verirler. Paşa, hekimle birlikte yaralının yanına gelerek adamı muayene ettirir. Hekim: “Paşam bir canı kalmış.” der. Padişah: “Kurtulma Ümidi Yok mu?” diye sorar. O da: “Bir canı kalmış Paşam.” diye cevap verir. Padişah: “Ya bunun canını kurtarırsın ya da senin kanını bunun kanına katarım!” der. Hekim yarayı üç gün içinde iyi eder. Adamın kim olduğunu sorarlar. Adam da hekim olduğunu, ilaç yapmak için buralara geldiğini, eşkıyaların kendisini yaraladığını anlatır. Bundan sonra Köprülü ormanı kestirip yer açtırır. Bir han, bir hamam, bir de cami yaptırır. Etraftan birkaç aileyi de getirip buraya yerleştirir. Bu suretle bugünkü Hekimhan kurulur. İsmi de Hekim’in Hanı’ndan Hekimhan şekline dönüşür
İsim tamlamaları nelerdir acill